İlk bilgisayar ENIAC adlı bir makineydi. Ağırlığı 30 tondu ve vakumlu tüpler sayesinde işlemler yapıyordu. Çalışma amacı ise düşman denizaltılılarının kullandığı şifreleri çözmek ve bombaların yörüngesini hesaplamaktı. ENIAC'tan sonra UNIVAC ile bilgisayarlar ticari bir hal aldı. Ama yine de evlerde kullanılabilecek bir halde değildi.
Transistör denilen mucize aletin bulunması ve yaygınlaşması ile şu anda da yaşadığımız küçülme çağı başladı. Transistör sayesinde ENIAC'ta kullanılan vakumlu tüpler ortadan kalktı, bilgisayarların kapladıkları alan küçüldü. Bununla beraber vakum tüplü bilgisayarlardan daha hızlı ve daha az bakım gerektiren bilgisayarlar ortaya çıktı. Ayrıca çıktıların kağıt yerine manyetik ortamlarda saklanması yine ikinci kuşak bilgisayarlar zamanında olmuştur. Şu anda yaygın olarak kullanılan bilgisayar dillerinin temeli de bilgisayarların soruna göre programlanması bu devirde atılmıştır.
Bilgisayarlarda üçüncü kuşağın, transistörlerin yerine tümleşik devrelerin kullanılmasıyla başladığı kabul edilir. Silikon yongaların yaygın kullanımı, hızı arttırdı ve boyutlarda küçülmeyi sağladı. Bu dönemde bilgisayarlar, üniversitelerde veya diğer bilgiişlem merkezlerinde değil, iş hayatının diğer alanlarında da boy göstermeye başladı.
Dördüncü Kuşak Bilgisayarlar (1971- )Bilgisayarlarda üçüncü kuşağın, transistörlerin yerine tümleşik devrelerin kullanılmasıyla başladığı kabul edilir. Silikon yongaların yaygın kullanımı, hızı arttırdı ve boyutlarda küçülmeyi sağladı. Bu dönemde bilgisayarlar, üniversitelerde veya diğer bilgi işlem merkezlerinde değil, iş hayatının diğer alanlarında da boy göstermeye başladı.
Bu kuşaktaki gelişmeler, bilgisayarlarda kullanılan işlemcilerin çok hızlı bir şekilde gelişmesi, ses ve görüntü yeteneklerinin gelişmesi ve uygulama alanlarının artması olarak özetlenebilir.
